Mevsim Geçişlerinde Zinde Kalmanın Yolları

Yılın dört farklı mevsimiyle doğanın döngülerine tanıklık ederken, fiziksel ve ruhsal olarak bu süreçlerden etkilendiğinizi hissetmeniz gayet normal! Mevsim geçişleri, vücudunuzun çeşitli değişimlere ayak uydurmak zorunda kaldığı dönemlerdir. Hızla değişen hava koşulları, uyku düzeninizden ruh halinize kadar birçok durumu etkileyebilir. Siz de böyle hissediyorsanız zinde olmak ve mevsim değişimlerine daha kolay uyum sağlayabilmek için bazı yöntemlerden faydalanabilirsiniz. İşte mevsim geçişlerinde zinde kalmanıza destek olabilecek 6 öneri!

Mevsim geçişleri, bağışıklık sistemimizin zayıfladığı dönemler olabilir. Bu yüzden vücudumuzu besinlerle desteklemek, hastalıklara karşı korunmamıza yardımcı olabilir. Özellikle antioksidanlar açısından zengin meyve ve sebzeleri tüketmek oldukça önemlidir. Portakal, limon, ıspanak ve brokoli gibi C vitamini içeren besinler, bağışıklık sistemini güçlendirmek için harika besinlerdir. Ayrıca probiyotik açısından zengin yoğurt ve kefir gibi besinler, bağırsak sağlığınızı destekleyerek vücut direncinizi artırır.

Beslenmede çeşitlilik sağlamak bu dönemde oldukça önemlidir. Yazın bolca tükettiğiniz serinletici ve hafif yiyeceklerden kışın ısıtan ve enerji veren çorba ve buharda pişirilmiş sebzelere geçiş yapabilirsiniz. Bu süreçte vücudunuzun ihtiyacına uygun besinleri tercih etmeye özen göstermelisiniz.

Mevsim geçişlerinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklarla karşılaşma riski artar. Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için yeterli miktarda C ve D vitamini almaya özen gösterin. Güneş ışığından yeterince faydalanamadığınız dönemlerde doktorunuza danışarak D vitamini takviyesi alabilirsiniz. Ayrıca zencefil, bal ve limon gibi doğal bağışıklık güçlendiricilerle yapılan bitki çayları, vücudunuzun direncini artırmaya yardımcı olabilir.

Bazı dönemlerde vücudunuzun ekstra desteğe ihtiyacı olabilir. Bu durumda, yine doktorunuza danışarak bağışıklık sisteminizi desteklemek için doğal takviyeler alabilirsiniz. Özellikle ekinezya, propolis ve C vitamini gibi takviyeler, soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıklara karşı koruma sağlar.
Bir diğer önemli nokta ise aslında her mevsim olduğu gibi yeterli su tüketimidir. Özellikle gribe yakalandığınızda susama hissiniz azalıyor olabilir ancak biliyorsunuz ki su içmek vücut fonksiyonlarımızın düzenli çalışması ve toksinlerin atılması için önemlidir. Günde en az 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirmeyi ihmal etmeyin.

Mevsim geçişlerinde gün ışığı süresindeki değişim, biyolojik saatinizi etkileyebilir ve uyku düzeninizde değişikliklere yol açabilir. Uyku kalitesini artırmak ve vücut saatinizi dengelemek için her gün aynı saatte uyuyup uyanmaya özen gösterin. İyi bir uyku, vücudun onarılmasına ve enerji seviyelerimizin korunmasına yardımcı olur.

Uykuya kendinizi hazırlamak için yatmadan önce mavi ışıktan kaçının. Televizyon, telefon ve bilgisayar gibi cihazları kapatmak, melatonin salgısını artırarak uykuya geçişinizi kolaylaştıracaktır. Bunun yanı sıra uyku kalitenizi artırmak için uyumadan önce ılık bir duş alabilir ya da bitki çayı içerek bedeninizi ve zihninizi rahatlatabilirsiniz.
Aromaterapinin gücünden faydalanarak uyumadan önce yastığınıza lavanta yağı damlatabilirsiniz. Böylece kendinize sakinleştirici ve huzur verici bir ortam yaratmış olursunuz. Özellikle yoğun bir günün ardından lavanta esansının ferahlatıcı etkisi, bedeninizi ve zihninizi gevşeterek deliksiz bir uyku uyumanıza katkıda bulunur.

Mevsim geçişinde zinde kalmanın en etkili yolu fiziksel aktivite… Emin olun yaşam tarzınıza göre belirleyeceğiniz herhangi bir fiziksel aktivite hem fiziksel hem ruhsal sağlığınıza çok iyi gelecek. Havalar müsaade ettiği sürece sporu dış mekanlara taşıyın ki D vitamini ihtiyacınızı karşılayabilin. Havanın soğuduğu dönemlerde ise kapalı mekanlarda yoga ya da pilates gibi egzersizlerle kendinize bir rutin oluşturarak kaslarınızı güçlendirebilir ve zihinsel rahatlama sağlayabilirsiniz.

Güneş ışığı eksikliği ya da hava koşullarının değişimi, ruh halinizde ani değişiklikler yaşamanıza yol açabilir. Kendinizi sonbahar depresyonundan korumak için bazı yöntemler izlemelisiniz. Örneğin, sosyal bağlantılarınızı güçlendirebilir, arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle daha fazla zaman geçirmeyi deneyebilirsiniz. Varsa mevcut hobinizi devam ettirmek veya yeni bir hobi edinmek, bu dönemi daha pozitif geçirmenizi sağlayacaktır.

Tabii stresten kaçınmanın yollarını bulmanızı da öneririz. Stres, mevsim geçişlerinde enerjinizi en çok tüketen faktörler arasındadır. Bu dönemde iş ve günlük hayatın getirdiği stresi azaltmak için meditasyon, nefes egzersizleri ya da günlük tutmak gibi yöntemler tercih edebilirsiniz. Meditasyon, zihin sakinliğinizi artırarak duygusal dengeyi sağlarken günlük tutmak, duygularınızı daha iyi ifade etmenize yardımcı olur.
Bu süreçte gün ışığından olabildiğince faydalanmak, serotonin seviyeleriyle birlikte mutluluk hissini de artırır. Yukarıda bahsettiğimiz gibi egzersiz rutininize dışarıda devam edebilir ya da kısa da olsa her gün açık havada zaman geçirebilirsiniz. Doğanın sunduğu renk değişimlerine tanıklık etmek kendinizi daha huzurlu hissetmenize katkı sağlayabilir.

Mevsim geçişlerini daha verimli ve enerjik bir şekilde karşılamak için kendinize küçük ritüeller oluşturabilirsiniz. Örneğin, dolabınızı yeniden düzenlemek, eski kıyafetlerinizi ayıklamak ve yenileriyle yer değiştirmek, hem fiziksel hem de zihinsel olarak tazelenmenize yardımcı olur. Aynı şekilde, evinizin dekorasyonunda küçük değişiklikler planlayıp bitkiler ekleyerek ya da odalarınızı yeniden düzenleyerek mevsim değişimini daha keyifli hale getirebilirsiniz.

Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis ve tedavinin yerini almaz veya olması amaçlanmamıştır. Bir sağlık sorununuz varsa veya böyle bir sorununuz olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir.
Bu yazı Live To Bloom katkılarıyla hazırlanmıştır.